Ulaştığınız Hedefler Gerçekleştirilmiş Hayallerdir

Alice, bahçedeki delikten aşağı düşmüştür. Önünde iki tane kapı vardır. Hangisinden gideceğine karar veremez. Peşine düştüğü tavşan da onu izlemektedir. Alice tavşana sorar: “Hangi kapıdan gitmeliyim?”.

Tavşan cevap verir : “ Nereye gitmek istiyorsun? “. Alice: “ Bilmiyorum “ , der… Bunun üzerine tavşanın verdiği cevap, hayatımıza ışık tutacak cinstendir :

“Nereye gideceğini bilmiyorsan, hangi yoldan gittiğinin bir önemi yok…”

Sonbahar rüzgarında sokakta oradan oraya savrulan bir naylon torba düşünün. Hepimiz bir şekilde izlemişizdir rüzgarla naylon torba arasındaki devinimi.Naylon torba amaçsız bir şekilde oradan oraya savrulur.Tam durdu dediğinizde rüzgar  tekrar kuvvetlice eser  ve naylon torba teslim olmuş bir şekilde onunla hareket eder.Bu yolculuk  bir engele takılıncaya kadar devam eder. Bazen bir ağacın gövdesini sarar ve  durur, bazen de bir mazgala sıkışır. Artık rüzgar ne kadar kuvvetli esse de naylon torba  kıpırdayamamaktadır.Buna rağmen naylon torba olanı kabul etmeyerek direnir ve rüzgar estikçe sadece ‘hışırdayarak’  çırpınır durur.

Hayatımıza baktığımızda da böyle anların olduğunu görürüz.Ne kadar uğraşsak da bir şeyler sanki hiç değişmez ve durağanlık hakimdir. Her gün bir rutinle başlar hayat.Yapılacaklar sıralıdır sanki.Otomatiğe bağlanmış bir şekilde hayatın ninnisine kapılmış bir  şekilde yaşar gideriz.

Hayatınızda her şey yolunda ve nereye gitmek istediğinizi bilen bir bireyseniz, savrulmadan kararlı adımlarla hayatı karşılıyorsanız her şey ne kadar da güzel ve anlamlıdır.Bununla beraber hala hayatla kavganız devam ediyorsa, yada kendinizle konuşurken  içinizdeki siz  aslında ‘’Ne yapmak  istediğimi bilmiyorum ‘’ve  ‘’Şu an ki  yaşam beni ifade etmiyor’’  diyorsa  o zaman   hareket  vakti çoktan  gelmiş demektir.

Böyle durumlarda hayata ne kadar tutunsak da sanki  bir şeyler tamda istediğimiz gibi değildir. Heyecan yoktur.Tutku ve haz azdır.Bize keyif veren her şey,sahip olduklarımız içimizde o eski tatları bırakmıyordur.O bir zamanlar hevesle başladığımız ve uğraşı içinde olduğumuz  her yaşam alanı bize artık niçin ve neye  hizmet ettiğini bilemez halde anlamsız gelmeye başlar.

Peki içimizdeki bu boşluğun sebebi nedir ?Cevap nerdedir? Sorulara cevap arasak da içimizdeki ses bize  çoğu zaman ‘’bir şeyler eksik’’ diye tanımlar. Her şey tam gibi görünse de bir şeyler eksiktir. O ’bir şeyi’ belki çoğu zamanda netleştiremeyiz.Sorular devam eder içimizde ‘’Nereye gitmek gerek ,ne yapmak gerek, neyi değiştirmek gerek?’’ deriz ama hangi yöne ne için gideceğimizi bilemeyiz.Cevap aramaya devam ederiz.Soruların cevabını ise çoğu zaman dışarıda aradığımız içinde  bulamayız. Baktığımız yerde değildir çünkü aradıklarımız.

Eğer siz de tam bu durumdaysanız, sorulara tam cevap bulamıyorsanız  ve cevabı arıyorsanız size yardımcı olayım. Cevap sizde, yani zihninizde.Hayal gücünüzü harekete geçirince, siz duymaya ,görmeye ve hissetmeye  hazırsanız cevaplar arka arkaya sıralanır.Aynı çocukluğunuzda hep yaptığınız gibi.O zaman gerçi çocuktuk.Sorular olsa da  her zaman cevaplarımız ve sonsuz seçeneklerimiz vardı.Onların içinden istediğini alır istediğiniz kişi olur,istediniz zaman ve mekana yolculuk yapar yaşamımızdaki seçimleri çoğaltırdık.O zaman hemen şimdi,ayni o günlerdeki gibi hayal kurmaya ne dersiniz?

Zihnimizi susturalım  ve oyuna başlayalım.Aşağıdaki sorulara aynı çocukluğunuzdaki gibi hayal gücünüzle cevap vermeye ne dersiniz?

 Şimdiki yaşamda her şey mümkün olsaydı nasıl bir hayat yaşıyor olurdunuz?

 Beş yıl sonra yada on yıl sonra neredesiniz ve neler yapıyorsunuz?

Şu anki yaşamınız sizi o hedefinize götürüyor mu yoksa sadece anı kurtararak naylon torba gibi yaşam akışında savruluyor musunuz?

Çocukken,gençken hangi hayalleri kuruyordunuz ve ulaşacağınızdan çok emindiniz şimdi neredesiniz?

 Peki şimdi o çocukluk hayalleriniz gerçek olsa hala burada mı bu konumda mı, bu şehirde mi , bu işte mi, bu ilişkide mi olacaksınız?

Eğer bu soruların hepsinin cevabı hazırsa ve şu anki durumunuzdan son derece mutluysanız sizi tebrik ediyorum.İşte hayatını doya doya yaşayan cesur bir kişi daha.Eğer sorular zihninizi  daha çok karıştırdı ve düşünmek istemiyorsanız o zaman olanı kabul ederek varolanla  mutlu olmayı sağlamanız gerekiyor.Eğer ben bu sorulan cevabını bulmak istiyorum ve hayallerimi gerçeğe dönüştürmek istiyorum diyorsanız,o zaman hedeflerle yaşamayı size öneririm.Çünkü ne istediğinizi bilirseniz o zaman nereye ulaşacağınızı da bilirsiniz.

Bir sonraki yazımızda hedeflerle yaşamak üzerine bir yazı paylaşmak istiyorum.

Sevgiyle ve hoşça kalın

Özlem ÖZCAN

Kişisel Gelişim Koçu & Eğitmen

Ücretsiz bilgi almanız için sizi arayalım!